8 Aralık 2010 Çarşamba

Düş Kazanı

  
      Uzuuun bir aradan sonra dostoyev bugun dışarı adımını attıı..İnanın bana sanki yeni doğmuş bir çocuk gibi etrafıma bakıyodum.etrafımı izlerken eğleniyodum resmen yanımdan geçen insanları bile özlemiştim..umarım bidaha hasta olup eve hapis olmam . . ben istanbul anadolu yakasında yaşıyorum haliylende anadolu yakasını hiç bişeye değişmem..çevresi , insanları ,  binaları , taşı , toprağı her şeyi bi farklı gelio bana..

 
          3.30 gibi telefonum zıngır zıngır titremeye başladı arayan çok samimi bir arkadaşımdı.ben ona kısaca kızılcık diyorum.çünkü saçları çok tatlı bir renkte adı kızılcık kaldı bu sebeple.dostoyev dersim bitti hadi kadıköye gel..! aman yarabbi bütün gün bir şeker için ağlayan günün sonundada babası o şekeri almış 3 yaşındaki çocuklar gibi sevinç doldu içime..aaaaeeeneeee bbeeeenn gidiiyoruuummm..! dedim direk.5 sn bi şaşkınlık sessizliğiiii 6. saniyedee '' oluuuummm sana burdaan bi uçarrrımm yat dinlen çabuk..!! '' çığıltısı kulaklarıma işledi..Dostoyev dinlermi tabikide hayır..5 dkkada komple hazırlandım bi anda.ben bile şaşırdım bu işe.ne zamandır insan içine çıkmıyodum çünkü saç sakal üst baş her şey birbirine girmişti..hazırlandıktan sonra pat kapıyı çektim çıktıııımm artık arkamdan neler olduu bi kardeşim bilir..


     Sanki ilk defa İstanbula gelmiş gibi etrafa bakınıyodum birden acıktığımızı fark ettik.. ne yesek ne yesek uzun bi düşünme sürecinin ardındann ki bu süreç her buluşmada olur ve ne kadar uzun ne kadar kısa olursa olsun grup soluğu ya burger king'de yada Mc'de alır..bizde klasik burger'a gidelim dedik..Güzel güzel tıkanırken kızılcık gülmeye başladı.ilkten bende şaşırdım o krizde olduğu için sadece işaret edebiliyodu.işaret ettiği tarafa doğru döndüm baktım.baktıım.baktııım..şu anda bile dicek bişey bulamıyorumki aslında neden olmasın diyebilirsiniz neyse o kısmı size bırakıyım ben sahneyi özet geçiyim..Yemek yiyen bir çift..sağ eller birbirine kenetlenmiş sol eller patates alıp ağıza götürmekle meşgul ve tabi karşı karşıya oturuyolar..kalkana kadar o elleri bırakmadılar.çalışan genç masayı toplamaya geldi o toplarken bile sağ eller kenetliydii.hatta adamın bi ara sırtı kaşındı sağ eliyle kaşıyamadı sol elide patateste eyvah dedim kurtarıııınnnnn adam cağızııııı birden panik oldum o sırada tabiki biricik sevgilisi yetişti ve sol eliyle hatur hutur kaşıdı ohh içim rahatlamıştı kahraman sevgiliye burdan alkışlarımı gönderiyorumm...Hadi tamam birbirinizi sevebilirsiniz aşk çok güzel bişey en iyi şekilde yaşamak lazım ama bukadarını ilk defa gördüm..Acaba bendemi böyle davransam artık sevgilime.evet evet bence adam bişey biliyoki yapıo.kendime söz eğer sevgilim olursa sağ elimi kenetliyip sol elimle patates yiyicem..!

 
       Herkesin aşk acısı var.şööyle bir blogları dolaşıyım dedim çoğu insan aşk boktur püsürdür zarttur zutturrturuturtu döşemiş tamam biyerde hepsi haklı.aslıda hepsi aynı şeyi yazıo ama haberi yok..Bi ilişkiye başlamadan önce bu blogları tek tek gezip ne yazdıklarının hepsini okuyucam ! yav kimsemi mutlu olmaz bu aşk denen şeyden.tamam hadi kabul bende yazarım bol bol dokundurmadan geçmem ama arada başka iyi güzel olan şeylerden bahsetmek lazım bana göre yoksa bu gidişle blogları sık takip eden halkımız depresyondan çıkamayacak...pozitif olun etrafınızdakilerde pozitif olsun aşkta pozitif olsun..neyse şimdilik bu konu üzerine çok gitmiycem sabahı ederiz yoksa..

   Yemeğimizi bi güzel yedik güle oynaya tabiki dönüş vakti gelmişti..Hasanpaşadan yürü yürü söğütlüçeşme tren istasyonuna geldim..bekle bekle bekle bekle en sonunda emektar tren çuf çuf geldi..tabi bu bekleme esnası tam yarım saat sürdü araya ada ekspresi girdi çünkü.Dostoyev bu yarım saat napar?? ilk önce biraz yürüdüm yürüdüm çok insan vardı canım sıkıldı sonra istasyonun sonlarına doğru ilerlemeye başladım kimselerin olmadığı taraflara.kötü şanstırki Mp3 denen muhteşem icat evde kalmıştı..ana tren raylarının paralelinde acil durumlarda trenlerin girmesi bi için bi ray yolu daha var.onun baş tarafına doğru ilerledim tam sınırda duruyorum böyle kafamı bi kaldırdım bi sürü ağaç hepsinin üstüne sarı bir ışık vurmuş..sanki resim tablosu gibi..istasyon köprü gibi bişeyin üstünde olduğu için aşağı doğru yaklaşık bi 10 m var.birden kendimi her şeyin sahibi gibi hissettim ayaklarımın aşağısı boştu ağaçların tepesinde gibiydim hafif bi sis vardı rüzgarın eşliğinde yapraklardan gelen sesler beni ordan aldı çook uzaklara götürdü..ben tam nirvanaya ulaşmışkene tren geldi ve binmek zorundaydım..keşke bi 10 dkkam daha olsaydı..

       Her bulunduğunuz alanda hayal kurabilirsiniz..sokakta , evde , partyde , yatakta , maçta , tuvalette , işte , okulda..Düşlemekten korkmayın.çünkü sizin gövdenize bağlı o kocaa şeyin içi bir düş kazanıı ve sırf sizin için kaynıyo..Bu fırsatı iyi değerlendirin..Sevgiyle Kalın iyi geceler..(:

3 yorum:

  1. :))
    ben de istanbulda yaşamama rağmen anadolu yakasında nerdeyse hiç bi yeri bılmıyorum hehe deşifre edeyim kendımı hemen.
    bloglarda yazılan aşk konuları hakkında haklısın.
    bazen bana da fazla geliyo.
    ama kişisel bısey tabı bu blog ınsan ıstediği şeyı yazar:))

    YanıtlaSil
  2. Anadolu Yakasının güzel nimetlerinden faydalanmalısın ((:
    işin o kısmı öyle tabiki yazsınlar zaten güzel de.. ben aşkı seven bi adamım ama 10 yazısından dokuzbuçuğuu şöyle ağladım böle küfrettim öyle ağıt yaktım falan olmasın yani hani arada güzel olan aşkın güzel taraflarıda yazılsın içimiz açılsın biraz (:

    yorumun için teşekkür ederim bu arada (:

    YanıtlaSil
  3. di mi di mi.
    girseler şöyle yazılara "hayat güzel,kuşlar,ağaçlar güzel,sen güzelsin sevgilim.." falan diye :P

    rica ederim ne demeek.:)

    YanıtlaSil