11 Aralık 2010 Cumartesi

Alışmış Bağımlıdan betermiş..

                  Tam ''aha bişiler yazmam geldi '' dediğim andaa modemde yanan o güzel yeşil ışıklardan eser yoktuu..! baya uğraştım yanmaya niyetleride yoktu..öyle boş boş pc ekranına bakıyodum.artık nasıl bi ruh hali içine girdiysem '' nolcak şimdi bişi yazamıcam , sabah kalkınca bakarım bidaha dershaneye gitmeden yazarım 5 dkkada , evet evet hem gece yatakta da bi sürü şeyler gelir aklıma '' diye düşünürken birden yem yeşil ışıklar belirdiii..tabi bu süre zarfında sevgili ttnet amcamın kulaklarını iyi çınlattım..


       Arkadaş akşam nasıl bi yemek yediysem oturduğum yerden kıvranıyorum yaa! acaba zehirlendimmi..of hayır zehirlenmiyim hastane falan hiç uğraşcak halim yook!! insanın midesinden önce gözünün doyması gerekmiş ben bunu bir kez daha anlamış bulunmaktayıım..hayır bide hayvaan gibi yediğim halde niye ben kilo alamıyorum kiii !!?? normal etli butlu bi insanım ama hiç değilse şöyle bi 80-85 kilo arası bişey olsam seyir zevki yüksek bi insan olurdum..ne var yanii benimde hakkım değilmi şöyle ben yoldan yürürken angelina jolie kılıklı bi kız dönüp arkasını baksın olamaazzmıııı..! egom tavanlarda hadi hayırlısı..

                    Vücudumun ihtiyaçlarını ben anlamakta gerçekten çok büyük zorluk çekiyorum. Sanki o bebek bende annesi ağlamaya başlayınca ne istediğini tahmin edip onun isteğini karşılamaya çalışıyorum.ama tutturamadığım zamnlar çok oluyo..Vücudumla ben aynı dili konuşmuyoruz anlaşılan..bazı zamanlar oluyo ya bişi istiyorum bişiler ama ne diyip mutfaga dalıyorum su içiyorum , yemiyoo. Bakınıyorum az daha çikolata falan tıkınıyorum , yemiooo . Tuvalete gidiyorum içimde ne varsa boşaltıyorum , yemiooo. Duş alıyorum yok arkadaş olmuyo bişiler istiyorum..sonra gidip anneme sarılıyorum birden bu bişiler isteme olayı bitiveriyo..Yaşasın problemi bulduk..ama ben niye direk anlıyamıyorumki bu işte bi gariplik var. sonradan farkettim ben her gün uzuun uzuun sarılıyomuşum anneme.o gun boyunca evde değildim sarılamamıştım..çok ilginç , çokk..

         Eskiden okula giderken ve dönerken bişey farketmiştim..Sürekli aynı esnafa selam verip sürekli aynı kişilerle aynı muhabbetleri edip ; ki bu muhabetler oo moruk naber , nasıl gidiyo hayat , ben dersi kaçırmıyım hadi eywiiii şeklinden ileri gidememiştir...sürekli tek bi hat üzerinde gidip geldiğimi fark ettim..sonra durdum düşündüm.Lan ne kadar sıkıcı bi hayatın var senin dedim.gunde en az yarım saatın aynı geçiyo hiç bi değişiklik olmuyo..! bu böyle olmıcak dedim ve kendi üstümde çeşitli deneyler yapmaya başladım..bi sabah farklı bi hat üzerinden gitmeye başladım ; sağ kaldırım değilde sol kaldırım..Okula gittim oturdum sırama..bugun bişey var içimde bi terslik var diyip duruyodum millete..bütün gün böyle gezindim eve dönerken fark ettim neyde terslik olduğunu..! ve her günkü yolumdan devam ettim..aynı hissi evdede yaşıyamazdım uzun bi süre boyunca berbat bi his çünkü ...


                    Zamanla hayata karşı bakış açım level atlıyodu tabiki..Artık sürekli monoton şeyler yapmıcağıma inandırmıştım kendimi..mesela bi küçük tuvalete gidiyodum bi büyüğüne , sürekli aynı bardaktan su içmiyodum , aynı kişilerle mesajlaşmıyodum..Mesajlaşma konusu ayrı bi dünyaaaa..Tam bir Hastalııııkkk !!! yeni ergen dönemlerimde bir kaptırmışım bu olaya kendimi günde en az 500 tane mesaj atıyorum..karşı taraf cevap vermeyince bi sürü trip falan alıp başını gidiyo tabiki..geçen döneme kadar böyleydi bu olay.artık dedim dostoyev kendine bi dur de..sonuçta koca adam oldum elinde halaaa tel tık tık tık mesaj yazmakla vakit geçiriyosun..ayıp..bu düşünceler gün geçtikçe hakim oldu beynime ve Telimi kapattım.. Sanki var ya hayata bağlandığım soluk alma ünitemi kapatmışlar gibi hissediyodum..Berbat bi şey ya buu..Allahtan iradem güçlüde o günleride atlattım gerçi şimdide kontör yuklemiyorum ama mesajlaşma defteri hiç açılmamak üzere kapandı bende..sadece acil durumlar hariç..(:

          Vazgeçebilmek büyük bir erdemliktir..nasıl bağlanıp alışabiliyosan aynı şekilde vazgeçmekte senin elinde olan bişey..Bugune kadar gördüğüm tablo insan evladı bi başkası için hiç bişeyden vazgeçmiyo..vazgeçen kendisi için vazgeçiyo..Ben kendim için hayatımın nerdeyse %95 ine ait olan her şeyden vazgeçtim..mutsuz değilim..ama eskisi kadar mutluda değilim..Herşeye sıfırdan başlamak yorucu yıpratıcı üzücü olabilir..bu doğum sancılarına katlanmak zamanı geldiğinde harika bir bebeğide sizin kucağınıza vericektir emin olabilirsin..Dostoyev sancıları bol bol çekmeye devam ediyo..Alışkanlıklarınızı gözden geçirmeyi unutmayın..İyi geceler (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder